Gonca Tokyol
6 min readMay 23, 2022

--

CHP’nin Maltepe mitinginden ayrılanların mırıldandığı şarkı

CHP’nin son Maltepe mitingi umut taşısa da değişim beklentilerinin yüksek olduğu bir dönemde harekete geçme enerjisini yönlendirebilecek kapsamlı etkiden uzaktı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Cumartesi günü İstanbul Maltepe’de gerçekleştirdiği mitingdeki konuşmasını “Geliyor gelmekte olan” diye sonlandırdığında, alanı dolduran yüz binlerce kişiden “Hak, hukuk, adalet” sloganları yükseliyordu.

Ardından, Kılıçdaroğlu ve yanındaki Gezi ailelerine eşlik eden sanatçıların seslendirmesiyle “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” geldi. CHP liderinin konuşmasının son kısmındaki yüksek enerjinin de etkisiyle kalabalığın keyfi yerindeydi; ‘eşkıya’nın kim olduğu ve hükümdarlığının sona ermesine yönelik ortak istek netti, hep bir ağızdan haykırılıyordu. Ancak bunun nasıl ve kiminle yapılacağı konusunda benzer bir ortak akıldan bahsetmek pek de mümkün değildi. Mitinge katılanların ortaklaşamadığı bir diğer konu da bu mitingin neden düzenlendiği üzerineydi.

Maltepe’ye Eskişehir’den gelen CHP Kadın Kolları ekibinin miting öncesinde neden burada oldukları sorusuna verdikleri cevap ‘Canan Kaftancıoğlu’ydu. Mitingin CHP İstanbul İl Başkanı hakkında verilen Yargıtay kararının ardından İstanbul’a alındığını hatırlatan CHP’li kadınlara göre miting, “adalet talebini daha güçlü seslendirmek” için gerçekleştiriliyordu.

Milletin Sesi mitinginin katılımcıları arasında kadınlar çoğunlukta olsa da aynı şeyi sahneden halkı selamlayan CHP’li seçilmiş başkanlar ve parti yöneticileri için söylemek mümkün değildi. CHP’nin İstanbul’da hiç kadın belediye başkanı bulunmazken, CHP’li büyükşehir belediye başkanlarından da sadece bir tanesi kadın. (Fotoğraf: Gonca Tokyol)

Hemen yanlarında bekleyen emeklilerse mitingin amacının “zaten herkesin bildiği geçim sıkıntılarını dile getirmek” olduğuna emindi. Alana kurulan dev ekranların gölgesi altında oturan 67 yaşındaki Nevzat Bey, “Aldığımız maaş belli ama evden adımımızı attığımızda neye ne kadar para vereceğimiz hiç belli değil. Çarşı-pazardaki fiyatlar bir günden bir güne aynı kalmıyor” derken, Kılıçdaroğlu’nun da bu sıkıntıları gündeme getirmesini ve ülkede yaşayan herkesin farkında olduğu bu sorunlardan bir çıkış yolu göstermesini bekliyordu.

Taşıdıkları devasa Atatürk posteri ve bayraklarla alana girerken “Silkele başkan silkele, az kaldı, düşecekler” sloganları atan CHP Şişli İlçe Örgütü’nden gençleri gülümseyerek izleyen 42 yaşındaki market çalışanı Nihat Özmedir’e göre ise bu bir ‘seçim mitingi’ydi. “Benim gönlümden Mansur Yavaş geçiyor ama sanki o olmayacak” diyen Özdemir, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına olası bakıyordu ve zaten “öbüründen artık illallah ettiği için aday kim olursa olsun oyunun gideceği yer belliydi”.

Gençlerin CHP’nin Maltepe’de düzenlediği mitinge katılımı yaşlılara kıyasla düşük olsa da enerjisi en yüksek grup onlardı. (Fotoğraf: Gonca Tokyol)

Mitinge katılan partililer cumhurbaşkanı adayının kim olmasını istedikleri konusunda çoğunlukla parti yönetimine benzer diplomatik yorumlar yapsa da CHP’ye oy veren ama partiyle doğrudan bağı bulunmayan birçok gencin gönlü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan yanaydı. İmamoğlu ve ekibinin yakın zamanda yaşadığı ‘iletişim krizine’ değinen bazıları ise bu durumun kısmi bir güven kaybına sebep olduğu eleştirisinde bulunuyordu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesinde sahneye çıkan büyükşehir belediye başkanlarına gelen alkışları dinleyerek favori adayı belirlemeye çalışan Metin Bey’e göre yapılması gereken en akıllıca hamle “Hem sağ hem sol, adam gibi adam” diye nitelendirdiği ve sahnede İmamoğlu ile birlikte en çok alkışı alan isim olan Mansur Yavaş’ı aday göstermekti. Ona katılmayan yanındaki arkadaşının gönlünde ise Kemal Kılıçdaroğlu yatıyordu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında dile getirdiği “Ben iktidar olduğumuzda değişmeyeceğim”, “Mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz” şeklindeki sözleri, bazı gazeteciler ve parti yöneticilerince “Cumhurbaşkanlığı adaylığının kesin ilanı” olarak yorumlansa da CHP liderinin olası adaylığına alandakilerin bakışı çoğunlukla “ikinci bir tercih olarak kabul edilebileceği” şeklindeydi.

Yaş ortalamasının yüksek, kadınların çoğunlukta olduğu katılımcılar Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü sırasında sergilediği liderlikten saygıyla bahsederken bir taraftan da sıklıkla “daha önce hiç görmedikleri kadar kötü” olduğunu söyledikleri mevcut durumun değişimi için “yeni” ve “cüretkar” adımlar talep ediyordu.

Büyük bir beklentiyle değil ama kalabalığı artırmak için eşi ve ailesiyle birlikte geldiğini söyleyen 34 yaşındaki Neslihan Uslu, “Buraya gelip de yıllardır dinlediğimiz aynı şarkıların çaldığını duyunca biraz hayalkırıklığına uğradım” diyordu.Osman Kavala kararından beri bir şey yapmalıyız diyordum, bu miting belki vesile olur, bir duruş ortaya koyar diye düşündüm. Evet bir enerji var burada, insanlar sözünü söylemek istiyor ama net bir yol haritası var mı önümüzde emin değilim.”

Ailesiyle birlikte Türkiye’den ayrılmamak için kendisini ikna edecek şeyler duymak ve bir şeylerin değişeceğine dair umutlu olmak istediğini söyleyen Uslu’nun “bir şeyler yapmalıyız” isteği, Kılıçdaroğlu’nun konuşması öncesi sahneye çıkan Gezi ailelerine alandan verilen desteğe de yansıyordu. Gezi’de hayatını kaybedenlerin ve Gezi davasında hapis cezasına çarptırılanların aileleri, günün en çok alkış alan ve sloganlarla selamlanan grubuydu.

CHP liderinden önce söz alan ‘halktan isimlerse’ kalabalıkta beklenen etkiyi yaratmadı. Sahneye ilk çıkan kağıt toplayıcısı Nusret Güllü’nün “Selamun aleykum” diye başladığı konuşması ilgi çekti ancak konuşmaların uzamasıyla birlikte alandan ayrılışlar da başladı.

Eşiyle birlikte geldiği miting alanından ayrılırken sesli bir şekilde söylenen 70 yaşındaki Nevzat Ertan, “Buraya çorbacıları dinlemeye gelmemişti”. Onlarla birlikte çıkışa doğru yürüyen bir başka genç ise “Biz bunları zaten biliyoruz, hepsini yaşıyoruz. Kaç saattir buradayım, ben ne yaşadığımızı değil, ne yapacağımızı dinlemeye geldim” diyordu.

Alandan çıkışlar, CHP liderinin konuşması sırasında da devam etti. Kılıçdaroğlu henüz konuşurken alandan ayrılanlar ve arabasıyla yaşadığı park problemini çözüp ayrılmaya çalışanlar arasında CHP milletvekilleri de vardı. Mitingden çıkanları görüntüleyen DHA muhabirleri ile onları “provokasyon hazırlığındaki yandaş medya” olmakla suçlayan katılımcılar arasında kısa süreli bir arbede yaşansa da, alandan ayrılanlar olduğu kadar giriş yapmaya devam edenler ve çevredeki parklarda çimlere yayılıp Kılıçdaroğlu’nun konuşmasını telefondan dinleyenlerin sayısı da oldukça fazlaydı.

Kılıçdaroğlu’nun sözleri, konuşmayı önündeki kağıda daha az bakarak ve enerjisi daha yüksek şekilde yaptığı başlangıç ve bitiş kısımlarında kalabalıkta çok daha fazla ilgi uyandırdı. Sonrasında ise kağıda bakmak için kafasının aşağı daha sık eğilmesiyle birlikte ritm yer yer düştü. Yine de Gezi’den, ekonomideki kötü gidişattan, ‘çete düzeninden’, sığınmacıların ‘davulla zurnayla’ geri gönderilmesinden ve çözüm için atılacak adımlardan bahsederken kalabalıkla iletişim kurmayı başardı.

CHP’nin kimilerine göre ‘seçim çalışmalarının başlangıcı’ olan mitingi sona ererken, gün batımını arkasına alarak yürüyen birçok kişi kendi arasında “önemli olanın burada olmak ve varlığını göstermek” olduğunu söylüyordu. Güneşin altında saatler geçirmenin yıpratamadığı bazı gençlik örgütleri slogan atmaya devam ederken en yakın toplu taşıma noktasına ulaşmaya çalışan birçok kişinin yüzünde ise bir şeyleri değiştirme isteği ancak bunun tam da nasıl yapılacağına kestirememenin getirdiği belirsizlik okunuyordu.

Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra katılımcıların da sıklıkla Adalet Yürüyüşü dönemine referans vermesi buradaki özlemin geçmiş güzel günlerden öte o günlerdeki hareketliliğe de yönelik olduğu izlenimini verirken, katılımın CHP’nin önceki Maltepe buluşmalarına -Adalet Yürüyüşü 2017, Muharrem İnce 2018, Ekrem İmamoğlu 2019, göre biraz da olsa düşük kaldığı sahne önünün ardındaki kalabalığın arasında bu kez daha rahat yürünebilmesinden anlaşılan mitingin umudu korusa da bu harekete geçme çağrısına tam olarak cevap verebildiğini söylemek mümkün değildi.

“Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz”ı hep bir ağızdan söyleyerek alandan ayrılan kitlenin birileri mırıldanmaya başlasa eşlik edeceği şarkıysa Sivastopol Marşı olabilirdi.

“Sivastopol önünde yatan gemiler
Atar da nizam topunu yer gök inler

Aman da padişahım izin ver bize,
İzin de vermez isen dök bizi denize…”

Miting notları:

  • CHP’nin ‘Milletin Sesi’ mitingi, yaklaşık bir hafta içerisinde organize edilmesine rağmen katılım oldukça yüksekti. CHP yetkilileri, yaklaşık 600.000 kişinin mitinge katıldığını söyledi.
    Ancak Maltepe’deki beton alan dolsa da arka taraflarda hazırlanan çimlik alanda büyük bir yoğunluk yoktu. Konuşmalar esnasında sahne önünün biraz arkasında rahatça hareket edilebiliyor olması da mitinge katılımın CHP’nin burada daha önce gerçekleştirdiği buluşmaların altında olduğuna işaret ediyordu.
  • Katılımcıların yaş ortalaması yüksekti, kadınlar çoğunluktaydı. Katılan gençler çoğunlukla parti üyesiydi, 20'li 30'lu yaşlarda genç aileler ve arkadaş grupları da vardı.
  • Canan Kaftancıoğlu’nun konuşmasını bekleyenler çoğunluktaydı ancak Kaftancıoğlu konuşma yapmadı. Gezi ailelerinin katılımı önemsendi, vatandaşların yaptığı konuşmalar “Halka söz verilmesi” açısından bazıları tarafından olumlu bulunsa da bir taraftan da bilinen şeylerin tekrarı olduğu gerekçesiyle bazılarınca eleştirildi.
  • Programın başlaması öncesinde alana gelenleri yapabileceği hiçbir şey yoktu. Müzik seçimleri de genel olarak demode bulundu. Genç-yaşlı birçok kişi dans edebilecekleri ya da halay çekebilecekleri şarkıların eksikliğinden yakındı.
  • Alandaki pankartlarda 25 Mayıs’ta duruşması olan Çorlu Tren Katliamı’nın sorumlularının cezalandırılması talebi de dile getirilirken, tutuklu askeri öğrencilerin aileleri de mitingdeydi.

--

--

Gonca Tokyol

Freelance journalist, former senior editor and reporter at T24. Covered a wide range of issues - from terrorist attacks to protests, elections, refugee crisis.