Gonca Tokyol
5 min readMay 5, 2021

--

Semt pazarlarının haftada bir gün açılması, mahsülü elinde kalan çiftçiyi kurtarır mı?

Adana’daki biber bahçelerinde hasat, 14 Eylül 2020. (Fotoğraf: Osman Örsal)

Türkiye genelinde 29 Nisan akşamı uygulanmaya başlanan ve 17 Mayıs’a kadar sürecek olan tam kapanmanın semt pazarlarını da kapsamasıyla birlikte; Antalya, Adana ve Mersin gibi havaların erken ısındığı kentlerdeki sebze ve meyveler üreticilerin elinde kaldı.

Toptancı hallerinde ürünlerine alıcı bulamayan bazı çiftçiler ellerindeki ürünü çöpe dökerken, bazıları ise hallerden yapılan “ürün getirmeyin” duyurularının ardından sebze ve meyveleri tarladan ya da seradan dahi kaldırmadı. Bölgedeki sektör temsilcileri halihazırda yüksek girdi maliyetleri karşısında zorlanan üreticilerin son yaşananlarla birlikte ekonomik olarak içinden çıkılmaz bir tabloyla karşı karşıya kaldığını söylüyor.

İçişleri Bakanlığı, çiftçilerin yaşadıklarının gündeme gelmesinin ardından Salı akşamı yayınladığı genelgeyle 8 ve 15 Mayıs Cumartesi günleri 10.00–17.00 arasında yaş sebze ve meyve ile fide satışı yapan pazar yerlerin açık olduğunu duyursa da, bölgedeki üreticiler 17 günlük kapanma sırasında pazarların sadece iki gün açılacak olmasının mevcut zararı karşılamayacağını savunuyor.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, son iki gündür Antalya’nın merkez ve ilçe hallerine yaptığı ziyaretlerde karşılaştığı durumu “içler acısı” olarak nitelendirirken; Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Doğan da kentteki sebze üreticilerinin halinin “vahim” olduğunu ifade ediyor.

“Adana merkezden çıkıp da tarlalara doğru gittiğinizde yol kenarına dökülmüş patlıcan, kabak, biberleri görebilirsiniz”

Hava sıcaklığının Türkiye genelinden daha erken ve çabuk ısındığı Antalya, Mersin, Adana ve Hatay’ın da bir bölümünü kapsayan bölgedeki üreticilerin büyük kısmının an itibariyle “günübirlik” olarak nitelendirilen raf ömrü kısa ürünlerin hasadına başladığını kaydeden Doğan, koronavirüs önlemleri kapsamında semt pazarlarının da kapatılmasıyla birlikte çok sayıda çiftçinin ürününü satmakta zorlandığını söylüyor.

“Adana merkezden çıkıp da tarlalara doğru gittiğinizde yol kenarına dökülmüş patlıcan, kabak, biberleri görebilirsiniz” diyen Yüreğir Ziraat Odası Başkanı, bölgedeki üreticilerin büyük miktarda maddi kayba uğradığını belirtiyor. Doğan’ın verdiği bilgiye göre, oluşan zararın temin edilmesine dair yetkililerden şimdiye kadar herhangi bir açıklama gelmemiş.

“Çiftçi parasını alamazsa esnaf da zincirleme zarar görecek”

Antalya’daki çiftçilerin uğradığı zararı, “Pazar günü gözümüzün önünde bir hayırsever hale getirilen üç ton domatesi 750 liraya satın aldı dağıtmak için. Kilosu 75 kuruşa geldi, çiftçinin masrafı bundan fazla ama yine de sattığına sevinir hale geldi” sözleriyle anlatan CHP Antalya Milletvekili Arı ise bölgedeki üreticilerin uğradığı zararın geniş etkilerinin önümüzdeki günlerde hissedileceğine inanıyor:

“Sebzeler meyveler bu mevsimde normal rekoltenin üzerine çıkar, bu dönem ürünlerin en bol yetiştiği günlerdir ama Antalya sıcağında hiçbir şey elde beklemez, bir iki günde erir. Bu mevsimde çiftçinin ürünlerini satacağı alanları daraltırsanız, oluşan zararı devletin karşılaması gerekir. Çünkü çiftçinin zarar görmesi esnafa da ödeme yapamaması demektir. Gübre, ilaç, fide almış, onlara ödeme yapacak ama para yok. Çiftçi parasını alamazsa herkes zincirleme şekilde zarar görecek bu işten.”

Arı’ya göre, yaşananlardan doğrudan zarar görenler arasında üreticilerin yanısıra pazarcılar ve tüketiciler de var. İhtiyaç sahibi vatandaşların ucuz ve kaliteli ürüne semt pazarları aracılığıyla ulaştığını kaydeden Arı, tam kapanma önlemleri kapsamında bu imkanın ortadan kaldırıldığını belirterek, “Alınteriyle, büyük gayretle, emekle, mücadeleyle, yüksek girdi maliyetini göze alarak yetiştirdiği ürün para etmiyor, çiftçi zararda. Pazarcı satış yapamadığı için, daha ucuza ve taze ürünü alacak olan vatandaş da pazar kurulmadığı için zararda. Hem üretici hem de tüketici hem de arada kalanlar mağdur ediliyor” diyor.

Hal esnafı: Ürünleri satışa gelen çiftçiyle yan yana çöpe döküyoruz

Tam kapanmayla birlikte semt pazarlarındaki satışlar kısıtlansa da, zincir marketler ve manavlar faaliyetlerine devam ediyor. Ancak Adana Kabzımallar Odası Başkanı Ali Batman, marketlerin ürünleri halden değil tarladan aldığını belirterek talebin düştüğü bu dönemde üreticilerin de büyük markalarla pazarlıkta elinin sıkıştığını belirtiyor.

Batman, İHA’ya yaptığı açıklamada, “Tarladaki üreticiyi de boğuyorlar ve dönüp ucuza marketlerde satmıyorlar. Bugün alıcı olmadığı için salatalık 50–60 kuruşa kadar düştü. Eğer müşteri olsa onun istediği fiyata verilecek ürünler” diye konuşurken, Antalya Serik Hali’nde çalışan ve ismini vermek istemeyen bir diğer esnaf da yaşananları şöyle anlatıyor:

“Aldığımız ürünü satamadığımız için çiftçiye geri gönderelim diyoruz, ama o da masraf, adam kalsın sizde diyor. Daha dün elimde kalan domatesleri çöpün yanına döktüm. Çiftçiden aldığımdan ucuza satayım desem bile alıcı bulamıyorum. Buraya satışa gelen çiftçiyle yan yana çöpe döküyoruz ürünü.”

“Zincir marketler elde kalan ürünü ucuza almak için arıyor”

Hal esnafının verdiği bilgiye göre, yetkililerden oluşan zararın temin edilmesine dair herhangi bir bilgilendirme yapılmazken; satışlarda yaşanan sıkıntının farkında olan zincir marketlerden ise düşük fiyatlı toptan alış teklifleri geliyor. “Biberi kilosu 1 liradan verirseniz alırım diyen marketin rafında aynı ürün 15 lira” diyen esnaf, üreticiler ile aracıların belirli satıcıların insafına bırakıldığına inanıyor.

İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla semt pazarlarının cumartesi günleri açılacak olması da üretici ve aracılar tarafından yeterli bulunmuyor. Bir günlük izinde pazarcıların da temkinli davranacağını ve satabilecekleri kadar ürün satın alacaklarını söyleyen esnafa göre, yapılan değişiklik elde kalan ürünün tüketilmesi için yeterli değil.

Bakanlığın kararının ardından Cumartesi günü kentteki dört ilçede pazarların tamamının, kalan ilçelerde ise o gün kurulması beklenen pazarların açılacağını kaydeden İstanbul Umum Pazarcılar Esnaf Odası yetkilileri de kesin bir tahminde bulunmak zor olsa da, pazarcıların alışverişlerini tek günlük izine uygun şekilde yapmasını ve bunun da alımları düşürmesini beklediklerini söylüyor.

Antalya genelinde haftanın 7 günü açılan 90 civarında pazar yeri bulunduğunu kaydeden CHP Milletvekili Arı, “13 günde iki kere pazarların açılmasıyla bu ürünlerin tüketilmesi mümkün olamaz. Bu kadar bozuk bir düzen içerisinden bunu müjde gibi duyurmaya çalışıyorlar” sözleriyle İçişleri Bakanlığı’nın aldığı kararı eleştirirken; Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Doğan da pazar yerlerinde virüs bulaşının kapalı alanlarda yapılan market satışlarına göre daha düşük olduğunu savunarak, semt pazarlarının her gün açılması talebini yineliyor.

COVID-19'un yayılımına dair yapılan araştırmalar da koronavirüsün kapalı alanlarda çok daha hızlı yayıldığını gösteriyor. Çin Halk Cumhuriyeti’nde yapılan bir araştırmada, 7324 vakanın incelendiğini ve bir hasta dışında hastalığın iç ortamlarda bulaştığının tespit edildiğini aktaran Türk Toraks Derneği Çevre Sorunları ve Akciğer Sağlığı Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Doç. Dr. Haluk Çalışır, “Özellikle kapalı mekânlarda maskeli dahi olsa belirli sürelerin üzerinde bulunmaktan kaçınmak, az sayıda insan bulunmasına özen göstermek oldukça önemli” yorumunda bulunuyor.

Akdeniz bölgesindeki üreticilerin talebi, tüketici için hem daha güvenli hem de daha ekonomik olduklarına inandıkları semt pazarlarının yeniden açılması ve oluşan zararla ilgili devletin destek vermesi.

Pazarlarda kontrollü şekilde, pandemi koşullarına uygun bir düzenleme yapılarak alışveriş imkanı sağlanması gerektiğini kaydeden ve zararın temini için tespit çalışmalarına hızlı şekilde başlanması gerektiğini söyleyen CHP Milletvekili Arı yaşananlardan “iktidarın plansızlığını” sorumlu tutarken; haberle ilgili ulaşılan AKP bölge milletvekilleri konuya dair soruları yanıtsız bıraktı.

AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu, gerekli çalışmaların partisinin il örgütü tarafından gerçekleştirildiğini söylerken; Tarım Bakanlığı ise konuyla ilgili herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığına dair bilgi vermedi.

--

--

Gonca Tokyol

Freelance journalist, former senior editor and reporter at T24. Covered a wide range of issues - from terrorist attacks to protests, elections, refugee crisis.